Awareness and Attitude of University Students Regarding the Education of Individuals Affected by Disability: The Case of a Foundation University


Aydın Y. E., Kaplan D., Kalmuk G., Özaydın Ö.

21st Century Educational Research Congress, Burdur, Turkey, 25 - 27 April 2024, pp.199, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Burdur
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.199
  • Kütahya Health Sciences University Affiliated: Yes

Abstract

The readiness levels of the university environment, the individual, and their family play a crucial role in enabling individuals affected by disabilities to benefit more from higher education in our country. This research was conducted before individuals with Down syndrome participated in academic courses to determine university students' attitudes toward disabled persons in the context of social inclusion. The study utilized two attitude scales: the Attitude Towards Persons with Disabilities developed by Saygın et al. (2002) and the Attitude Scale for the Training of Individuals with Disabilities developed by Kösterelioğlu (2013). Data was collected through face-to-face and online surveys, and 473 students (357 females, 115 males; mean age: 20.8±2.7) who were associate and bachelor's degree students participated in this cross-sectional study. The study's findings indicate that university students hold positive attitudes (X=179.7±24.9) toward disabled persons and support their education (X=88.9±9.7). Statistically significant differences were found between genders and class levels for both scales. The results show that male students exhibited less favorable attitudes toward disabled persons than female students and 1st-year students held fewer positive attitudes when compared to 3rd and 4th-year students. Also, a statistically significant moderate positive relationship was observed (r=0.61; p<0.001) when the correlation between the attitude scores obtained from both scales was examined. However, no statistically significant differences were found based on faculty/vocational school, the presence of a family member affected by disability, or having previously taken classes with an individual affected by disability. In conclusion, the study suggests that university students are ready for policies that promote social inclusion and enable individuals affected by disabilities to participate more in university education. However, there is a need for greater awareness and behavior change interventions, particularly regarding gender and class levels.

Ülkemizde yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yükseköğrenim hizmetlerinden daha fazla yararlanabilmeleri için üniversite çevresinin, kişinin ve ailesinin hazır bulunuşluk seviyesinin artırılması gerekmektedir. Bu araştırma, sosyal içerme bağlamında down sendromlu bireylerin akademik derslere katılmalarından önce üniversite öğrencilerinin yetersizlikten etkilenmiş bireylere yönelik tutumlarını tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, Saygın ve ark., (2002) tarafından geliştirilen Özürlülere Yönelik Tutum Ölçeği ile Kösterelioğlu (2013) tarafından geliştirilen Engelli Bireylerin Eğitilmesine Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Veriler, yüz yüze ve çevrimiçi anket yöntemleriyle toplanmıştır. Kesitsel tipteki çalışmada, ön lisans ve lisans öğrencisi olan 473 katılımcı (357 kadın, 115 erkek; ortalama yaş: 20,8±2,7) yer almıştır. Bulgularımız, üniversite öğrencilerinin yetersizlikten etkilenmiş bireylere yönelik olumlu tutumlar içerisinde olduklarını (X=179,7±24,9) ve eğitimlerini desteklediklerini (X=88,9±9,7) göstermektedir. Her iki ölçek için de kadın ve erkek cinsiyetler ile sınıf düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Buna göre, erkek öğrenciler kadın öğrencilere göre ve 1.sınıf öğrenciler 3 ve 4.sınıf öğrencilere göre daha düşük olumlu tutum içerisindedirler. Ayrıca her iki ölçekten elde edilen tutum puanlarının korelasyonu incelendiğinde (r=,61; p<,001), pozitif yönlü orta düzeyde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Buna rağmen, fakülte/meslek yüksekokulu, ailede yetersizlikten etkilenmiş bireyin olup olmaması ve yetersizlikten etkilenmiş bireyle daha önce aynı sınıfta ders alıp almama durumlarına göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Sonuç olarak, yetersizlikten etkilenmiş bireylerin sosyal içerme çalışmalarıyla üniversite eğitimine daha fazla katılmalarının önünü açacak politikalar için üniversite öğrencilerinin hazır oldukları ancak cinsiyet ve sınıf düzeyinde farkındalık ve davranış değişikliği müdahalelerine daha fazla ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır.