Van Tıp Dergisi, vol.30, no.1, pp.120-125, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Sella turcica, which keeping the pituitary gland inside, is
frequently used in cephalometric analysis during the
orthodontic treatment planning because it can be easily detected
in lateral cephalometric radiographs. Embryologically, the
cartilage forming the anterior wall of the sella turcica develops
from the neural crest cells. Similarly, it has been reported that
the dental epithelial progenitor cells and maxillary, palatal and
frontonasal development regions also generated from neural
crest cells and these cells are effective in sella turcica bridging
and tooth development and eruption. Thus, in the literature, the
variations in sella turcica dimensions and morphology has been
associated with different craniofacial and dental anomalies due
to its relationship with pituitary gland, development origin, and
anatomic position. At this point, the correct analysis of sella
turcica, provide early diagnosis of the anomalies and
pathologies that can be arise in the future. However, it has been
observed that conflicting results were obtained from these
studies in which subjects with different ethnical origin, age, and
craniofacial morphologies were evaluated and different
radiographic techniques were used. In this review, it was aimed
to examine these studies which were evaluated the association
of sella turcica dimensions and morphology with different
craniofacial and dental anomalies.
Hipofiz bezini içinde bulundurarak koruyan sella tursika,
sefalometrik radyografilerde kolayca tespit edilebilmesinden
dolayı ortodontik tedavilerin planlama aşamasındaki lateral
sefalometrik analizlerde sıklıkla kullanılmaktadır. Embriyolojik
olarak ön duvarını oluşturan kıkırdak nöral kabartı
hücrelerinden gelişmektedir. Benzer şekilde dental epitelyal kök
hücreler ile maksiller, palatal ve frontonasal gelişimsel alanların
da nöral kabartı hücrelerinden köken aldığı ve bu hücrelerin
sella tursika kalsifikasyonu (köprüleşmesi) ve diş gelişimi ve
sürmesinde etkili olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle hipofiz
bezi ile ilişkisi, gelişimsel kökeni ve anatomik konumundan
kaynaklı, sella tursika boyutları ve morfolojisindeki
varyasyonların literatürde farklı kranyofasyal ve dental
anomalilerle ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Bu noktada, sella
tursikanın doğru analizi sonradan ortaya çıkabilecek bir
anomalinin ya da patolojik durumun erken tanısını
sağlayabilmektedir. Ancak, farklı etnik grup, yaş ve kranyofasyal
morfolojiye sahip bireylerin değerlendirilmiş olduğu ve farklı
radyografi tekniklerinin kullanıldığı bu araştırmalarda çelişkili
sonuçlar elde edildiği gözlenmiştir. Bu derlemede, sella tursika
boyutları ve morfolojisinin farklı kranyofasyal ve dental
anomalilerle ilişkisinin değerlendirildiği araştırmaların
incelenmesi amaçlanmıştır.