Alterations of Monoaminergic Systems in Alzheimer's Disease: A Traditional Review


Koca R. Ö., Görmüş Z. I. S., Solak H.

Turkiye Klinikleri J Med Sci., vol.42, no.4, pp.323-334, 2022 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

ÖZET Alzheimer hastalığı (AH); karakteristik klinik ve patolojik özelliklere sahip, yaşla ilişkili, nörodejeneratif bir hastalıktır. AH’den kaynaklanan ölüm oranı, 2020 yılında koronavirüs hastalığı 2019 pandemisi ile daha da şiddetlenmiştir. En çok bilinen nöropatolojik bulgular; ekstranöronal senil plaklar ve intranöronal nörofibriler yumaklardır. AH, monoaminerjik sistemleri de içeren birçok nöronal yapıyı etkileyen multisistemik bir hastalıktır. AH fizyopatolojisi ile nörotransmitterlerde meydana gelen fonksiyonel değişiklikler yakından ilişkilidir. Nöronal sinapsların kaybı ve nöron ölümü sonucunda asetilkolin gibi birçok nörotransmitterin azaldığı bilinmektedir. AH’de monoaminerjik sistemde temel olarak, dopaminerjik innervasyonu sağlayan substansia nigra çekirdeği, serotonerjik innervasyonu sağlayan dorsal rafe çekirdeği ve noradrenerjik innervasyonu sağlayan lokus seruleus çekirdeği, histaminerjik innervasyonu sağlayan tüberomamiller çekirdek önemli dejenerasyona maruz kalmaktadır. Bu çekirdeklerden projeksiyon alan bölgelerde ilgili nörotransmitterlerin düzeylerinde değişiklikler olmaktadır. Kombine tedavi (bilişsel geliştirici tedaviler, nöropsikiyatrik semptomları tedavi eden ilaçlar, hastalığı modifiye edici tedaviler) Alzheimer hastalarında davranışsal anormallikleri azaltmak ve kognitif fonksiyonları etkili şekilde restore etmek için önemlidir. AH için oluşturulacak tedavi stratejileri, monoaminerjik sistemin arkasındaki moleküler mekanizmayı anlamayı gerektirmektedir. Bu geleneksel derleme ile AH’de monoaminerjik sistemde özellikle dopamin, noradrenalin, serotonin ve histamin mekanizmalarında meydana gelen değişiklikleri ayrıntılı bir şekilde tartışıp, bu konuda bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz. Sonuç olarak monoaminerjik sistemin sinyalizasyon mekanizmasının ve monoaminerjik reseptörlerin etkilerinin daha iyi anlaşılması için insanlarda ve hayvan modellerinde daha çok çalışma yapılması gerekmektedir. Böylece, AH için yeni tedavi stratejilerinin gelişimi hızlanacaktır.