CLINICAL APPROACH IN TRAUMATIC DENTAL INJURIES: 2 CASE REPORT


Keleş T., Kiraz G., Kurnaz S.

Other, pp.371-372, 2024

  • Publication Type: Other Publication / Other
  • Publication Date: 2024
  • Page Numbers: pp.371-372
  • Kütahya Health Sciences University Affiliated: Yes

Abstract

Travmatik diş yaralanmaları en sık çocuklarda ve genç yetişkinlerde gözlenmektedir. Kuvvetin etkisine bağlı olarak sadece dişlerde ya da dişle birlikte yumuşak doku ve alveolar kemikte kırıklar meydana gelebilmektedir. Daimi dişlerde en sık kron kırıkları ve üst anterior dişlerde meydana gelen travmalar karşımıza çıkmaktadır. Kök kanal tedavili dişlerde ise, vertikal kök kırığı prevalansı, vital dişlere göre önemli ölçüde daha fazladır; bu durum, yapısal bütünlüğün kaybı, önceden var olan kırıkların varlığı ve canlılık kaybının biyokimyasal etkileri ile ilişkilendirilmektedir. Bu olgu raporunun amacı, travma nedeniyle kliniğimize başvuran bir hastaya ve uzun süredir ağrısı geçmeyen bir hastaya uygulanan teşhis prosedürlerini ve klinik yaklaşımı sunmaktır.

Olgu 1: 15 yaşındaki çocuk hasta üst anterior dişlerindeki kırık, ağrı ve hassasiyet şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Hastanın klinik ve radyografik değerlendirmelerinde, 1 hafta önce düşme sonucu 12, 11 ve 21 numaralı dişlerinde komplike olmayan mine-dentin kırığı ve 21-23 numaralı diş bölgesinde deplase olmayan alveol kemik kırığı tespit edildi. 12 numaralı dişe TheraCal LC (Bisco Inc, Schaumburg, IL, ABD) uygulanara  indirekt kuafaj ve adeziv restorasyon uygulandı. 11 ve 21 numaralı dişlere geçici restorasyonlar ve üst anterior dişlere 4 haftalık semi-rijit splint uygulandı. Splintin uzaklaştırılmasından sonraki kontrol seansında üst anterior dişler vitalite testlerine pozitif yanıt verdi. Hastanın periodontal tedavisi tamamlandıktan sonra 12, 11 ve 21 numaralı dişlerin adeziv restorasyonları tamamlandı ve dişlerin 1 hafta, 1 ay, 3 ay ve 6 aylık takipleri yapıldı.

Olgu 2: 45 yaşındaki erkek hasta kliniğimize sağ alt bölgesindeki uzun süredir geçmeyen bir ağrı ve ısırmada şiddetli hassasiyet şikayetiyle başvurdu. Hastanın klinik ve radyografik muayenesine göre, 45 numaralı dişte perküsyon hassasiyeti olduğu, ilgili dişin kök kanal tedavili olduğu ve dişin apikalinde J şeklinde geniş bir lezyon bulunduğu gözlemlendi. Hastaya uygulanan ısırma testine pozitif yanıt alınması sonrasında ilgili dişten konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) çekildi. KIBT değerlendirmeleri sonrasında 45 numaralı dişte vertikal kök kırığı tespit edildi. İlgili dişin çekimi yapılarak iyileşme takip edildi.

Bulgular: İlk hastanın 3 ve 6 aylık takiplerinde üst anterior dişlerin asemptomatik olduğu, vitalite testlerine pozitif yanıt verdiği, dişlerde perküsyon ve palpasyon hassasiyeti olmadığı tespit edildi. İkinci hastanın semptomlarının da kaybolduğu gözlemlendi.

Dental travmalar, dişlerin sert ve yumuşak dokularında görülen ve acil tedavi gerektiren önemli yaralanmalardır. Doğru teşhis, teşhis esnasında KIBT kullanımı, acil durum yönetimi, tedavi planı ve düzenli takip başarılı bir prognoz ve hasta konforu için oldukça önemlidir.