57. Ulusal Nöroloji Kongresi, Antalya, Turkey, 27 November - 02 December 2021, pp.1
Giriş: İnvaziv fungal rinosinüzit, hızlı ilerleyici ve fatal seyredebilen genellikle kontrolsüz diyabet, immünsüpresyon ve malignitelere eşlik eden bir klinik tablodur. Erken dönemde agresif tedavi edilmediğinde ciddi sekel bırakarak komplike olabilir. Kafa tabanı osteomiyeliti çoğunlukla uygun tedavi edilmemiş paranazal sinüsler ve komşu yapıların infeksiyonunun komplikasyonu olarak ortaya çıkan, sıklıkla malignitelerle karışabilen, karmaşık ve tedavisi zor bir klinik antitedir. Bu iki tablonun birlikteliği dirençli etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir, tedavisi uzun sürelidir ve mortalite oranı yüksektir. Olgu: 61 yaşında kadın hastanın iki aydır sol göz arkasında olan ağrısına çift görme eklenmiş. Dış merkezde solda altıncı kranyal sinir parezisi saptanmış ve kontrolsüz diyabetes mellitusa bağlanmış. Şikayetlerine sol göz çevresinde uyuşma ve total görme kaybı da eklenmesi sonrasında merkezimize sevk edildi. Hastada solda total görme kaybı, rölatif afferent pupil defekti, trigeminal sinirin oftalmik dalında hipoestezi ve altıncı kranyal parezisi ile karakterize orbital apeks sendromu saptandı. Sağ kulakta duyma kaybı da tarifleyen hastanın boyun MRG’sinde sağda parafaringeal alanda homojen kontrastlanma izlendi. Bu bölgenin biyopsi materyali kronik nazofarenjit lehine yorumlandı. Klinik tabloya dizartri ve sağda on ikinci kranyal sinir tutulumu da eklendi. Tüm vücut PET/CT tetkikinde sağda kafa tabanından temporal kemiğe uzanan ve solda orbital apeksi içeren enfeksiyon lehine bir hipermetabolizma izlendi. Sinüs debridmanı materyalinde scedosporium apiospermum üredi. Hastaya invaziv fungal sinüzit ve kafa tabanı osteomiyeliti teşhisi konarak vorikonazol, seftazidim ve siprofloksasin tedavisi başlandı. 45 günlük tedavi sonrasında klinik ve laboratuar bulgularında gerileme saptansa da solda total görme kaybı sekel olarak kaldı. Vorikonazol ve siprofloksasin tedavisinin ayaktan devamı planlanarak taburcu edildi. Tartışma: Erken dönemde uygun tedavi verilmemiş fungal rinosinüzit, özellikle immünkompromize hastalarda multipl kranyal nöropatilere yol açabilir. Manyetik rezonans görüntülemelerde izlenebilen ve bizim hastamızda da mevcut olan psödo-pnömatize sinüs bulgusu hastalığı erken dönemde saptamaya yardımcı olabilir. Scedosporium toprak, kanalizasyon ve kirli sularda mevcuttur ve çoğunlukla daha önceden hasarlanmış bronkopulmoner alanlarda enfeksiyona yol açar. Rinosinüzit, scedosporium enfeksiyonları için oldukça nadir bir klinik prezentasyondur. Birçok antifungal ajana dirençli olduğu için tedavisi zordur. Vorikonazol, santral sinir sistemine de geçişi olması nedeniyle paranazal sinüsler ve kafa tabanı tutulumunda uygun bir antifungal seçenektir. Fungal rinosinüzit saptandığında özellikle immünkompromize hastalarda tedavi süresi en az 60 gün olacak şekilde uzun tutulmalıdır.