4th International Health Science and Life Congress, Burdur, Turkey, 8 - 10 April 2021, vol.1, pp.71, (Summary Text)
Hematolojik kanserler arasında yer alan ve malignitelerin yaklaşık %10’unu oluşturan
Multipl Myelom, anormal monoklonal protein sentezi, Ig ve hafif serbest zincir artışı ile
karakterize progresif neoplastik plazma hücrelerinin bir hastalığıdır. Multipl myelom
insidansı yüz binde 6.5 olup, dünyadaki tüm kanser vakalarının ise %2.1’ini oluşturmaktadır.
Multipl myelomda otolog kök hücre nakli ve yeni tedavi ajanlarının kullanımı, sağ kalım
oranlarını giderek arttırmıştır. Multipl myelom hastalarında, hastalığa ve yeni tedavi
ajanlarının kullanımına bağlı olarak yan etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu derlemenin amacı,
multipl myelom hastalarında anksiyete, yorgunluk ve cinsel işlev bozukluğu semptomlarını
tanımlama ve yönetimi için bir literatür bilgisi sunmaktır. Özellikle anksiyete, yorgunluk ve
cinsel işlev bozukluğu, multipl myelom hastalarında tedavi kalitesini, tedaviye uyumu ve
yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Multipl myelom hastaları ayaktan ve yatarak tedavi
süreçlerinde anksiyete yaşamaktadır. Anksiyete, hastaların kendisini sürekli endişeli ve
gergin hissetmelerine neden olan psikolojik bir semptomdur ve hastaların %24’ünde
görülmektedir. Hastaların anksiyetelerini kontrol edememesi tedavilerini olumsuz etkilemekte
ve iyileşmeyi geciktirmektedir. Yorgunluk, hastaların kendisini bitkin ve güçsüz hissetmesine
neden olan, kalıcı, ciddi ve karmaşık bir semptomdur. Multipl myelom hastalarında
yorgunluğun görülme sıklığı %5 ile %40 arasında değişmektedir. Sağlık personelleri
tarafından yeterince tanınmayan yorgunluğun yetersiz yönetimi, hastaların yaşam kalitesini
olumsuz etkilemektedir. Multipl myelomda cinsel işlev bozukluğu ise, Multipl myelomu
bulunan erkek hastalarda %10 ile %20 arasında görülürken, kadınların ise %20’sinin cinsel
işlev bozukluğu nedeni ile tedavi arayışı içinde bulunduğu görülmektedir. Fakat multipl
myelom hastalarının cinsel işlev bozukluğunu sıklıkla dile getirmediği bilinen bir gerçektir.
Bu nedenle hastaların cinsel işlev bozukluğu, sağlık personelleri tarafından sorgulanmalı ve
bir sorun tespit edildiğinde nedenleri araştırılmalıdır. Multipl myelomlu hastaların yorgunluk,
anksiyete ve cinsel işlev bozukluğu semptomlarını, hastalığın bir sonucu olarak görmesi,
semptom şiddetlerini hafife alması, sağlık personelleri ile paylaşmaması, sağlık
personellerinin çoğunlukla fiziksel semptomlara odaklanması, semptom yönetiminin
yetersizliği ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle hastalık ve tedavi sürecinde bu semptomların
varlığı sorgulanmalı ve uygun yönlendirmeler yapılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Multipl Myelom, Anksiyete, Yorgunluk, Cinsel İşlev Bozukluğu