in: Sağlık Bilimleri Araştırmaları: Hemşirelik ve Ebelik, Cengiz Açıl Hande, Editor, Özgür yayınları, Gaziantep, pp.51-65, 2023
Kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkan
hipertansiyondan dünyada her yıl binlerce ölüm meydana gelmektedir. Ek
olarak dünyada hipertansiyonla ilişkili hastalıkların da prevalansında önemli
bir artış gündeme gelmektedir. Başarılı bir hipertansiyon yönetiminde
bireylerin tedaviye uyumlarının ortaya konması çok önemli bir konudur.
Hipertansiyon dünyada ve ülkemizde sık görülen ve kardiyovasküler
hastalık riskini yükselten bir bulaşıcı olmayan hastalık türüdür. Dünya
Sağlık Örgütü’ne göre dünyadaki her sekiz ölümden birinin sorumlusu
hipertansiyon hastalığıdır ve hipertansiyon ölüm sıralamasında en öldürücü
üçüncü hastalıktır. Bu düzeyler gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için benzer
bir dağılım göstermektedirler. Yetişkin ölümlerinin %6’sının sorumlusu
yine hipertansiyondur. Hipertansiyonla ilişkili sakatlık ve mortalitelerin
engellenebilir olması hipertansiyonda hastalık yönetiminin önemini gün
yüzüne çıkarmaktadır. Tedaviye başlamak hipertansiyon yönetiminde ilk adımı
meydana getirmektedir fakat bireylerin antihipertansif tedaviye uyumunu
ortaya koymak başarılı bir hastalık yönetimi için ön koşuldur. Antihipertansif
tedavi uyumunu etkileyen faktörler türlüdür. Bu derlemenin amacı hipertansif
bireylerin antihipertansif tedaviye uyum düzeylerini incelemek ve uyumlarını
etkileyen faktörleri incelemektir.