Other, pp.1-84, 2019
AIM: The concepts of instability and vaccine rejection related to vaccines, which are
the basic elements of preventive health services are as old as the history of vaccines
and have reached a wider mass due to the increasing communication tools in recent
years. In this study, it was aimed to evaluate the approaches of health professionals
to this problem that threatens public health.
METHOD: In our study, our survey form consisting of 21 questions obtained by
scanning the literature was applied to health workers who were confirmed to be
physicians in different cities of Turkey via social media and to non-physician health
workers who were working at Kütahya University of Health Sciences Hospital by
distributing printed questionnaire forms in writing. The sample size was found to be
400 when compared to similar studies in the 80% confidence interval and standard
deviation of 0.05 before the study was started. Those whose answers were found to
be missing/inconsistent on the survey forms were scheduled to be excluded from the
study.
FINDINGS: Health care workers who participated in our study statistically evaluated
their responses. Participants were seen to have reservations about off-the-schedule
vaccines, such as the HPV vaccine, which is considered new, although they were
largely recommended on the routine vaccination schedule. Health workers thought
social media, monetary and legal sanctions could be effective when it comes to
preventing families from being denied the vaccine.
RESULT: The most important feature of our study is that it is one of the most recent
and widely attended studies that address the issue of vaccine rejection in our country
from the point of view of health workers. New, more comprehensive studies in this
area will lead to significant steps in the denial of vaccines that form the basis of
preventive health services.
AMAÇ: Koruyucu sağlık hizmetlerinin temel öğelerinden olan aşılarla ilgili kararsızlık
ve aşı reddi kavramları, aşıların tarihi kadar eski olup, son yıllarda artan iletişim
araçları nedeniyle, daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Çalışmamızda, toplum sağlığını
tehdit eden bu probleme sağlık çalışanlarının yaklaşımlarının değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
YÖNTEM: Çalışmamızda, tarafımızca literatür taranarak elde edilen 21 sorudan
oluşan anket formumuz, sosyal medya aracılığı ile Türkiye’ nin farklı illerinde
çalışmakta olan ve hekim olduğu doğrulanmış sağlık çalışanlarına, basılı anket
formlarının dağıtılması yöntemi ile Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi’
nde çalışmakta olan hekim dışı sağlık çalışanlarına uygulandı. Örneklem büyüklüğü,
çalışmaya başlanmadan önce %80 güven aralığında ve standart sapma değeri 0,05
olarak benzer çalışmalara göre hesaplandığında 400 olarak bulundu. Anket
formlarında cevapları eksik/tutarsız bulunanların çalışma dışında bırakılması
planlandı.
BULGULAR: Çalışmamıza katılan sağlık çalışanlarının verdikleri cevaplar istatistiksel
olarak değerlendirdi. Katılımcıların büyük oranda rutin aşı takvimindeki aşıları
önerdiği, henüz yeni sayılabilecek HPV aşısı gibi takvim dışı aşılar açısından ise
çekincelere sahip oldukları görüldü. Ailelerin aşı reddini önleme konusunda ise, sosyal
medyanın, parasal ve hukuki yaptırımların etkili olabileceğini düşündükleri görüldü.
SONUÇ: Çalışmamızın en önemli özelliği, ülkemizde aşı reddi konusunu sağlık
çalışanları açısından ele alan en yeni ve geniş katılımlı çalışmalardan birisi olmasıdır.
Bu alanda yapılacak yeni, daha geniş kapsamlı çalışmalar ile koruyucu sağlık
hizmetlerinin temelini oluşturan aşıların reddi konusunda önemli adımlar atılmış
olacaktır.