in: Adli Tıp ve Adli Bilimlerde Klinik Uygulamalara Bakış, Naile Esra SAKA, Editor, Akademisyen Kitabevi, Ankara, pp.201-214, 2020
Giriş
Cinsel saldırı, hekimin hastanın fiziksel, duygusal ve yasal ihtiyaçlarını yetkin ve kapsamlı bir şekilde değerlendirmesini ve tedavi etmesini gerektirir (1). Hastalar fiziksel ve psikolojik travmaya maruz kalmıştır. Bu olgulara yaklaşım, tıbbi stabilizasyon, fiziksel yaralanmaların tedavisi, acil kontrasepsiyon, cinsel yolla bulaşan hastalıklar için profilaksi, adli değerlendirme, delil toplama, tıbbi bakım için takip düzenlemesi ve psikososyal desteğe yönlendirmeyi içerir (2,3).
Cinsel saldırı tanımı ve epidemiyolojisi
Cinsel saldırı, bir kişi tarafından diğerinin rızası olmadan gerçekleştirilen veya psikiyatrik hastalığı ya da yaşının küçüklüğü nedeniyle rızası geçerli olmayan kadın veya erkeğin, güç kullanımı, tehdit, hile, kandırma ve korkutma gibi zorlamalarla vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi şeklinde tanımlanır. Cinsel saldırı; cinsel dürtülerle sözel, dokunma ve cinsel organ ya da benzeri cesamette cismin anal, oral ya da vajinal yoldan penetrasyonu ile sonuçlanan tüm davranışları kapsamaktadır (4,5).
Cinsel saldırı eyleminde bulanan kişi, yasalarımızda mağdurun şikayeti ile beş yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Saldırganın cinsel içerikli hareketler ile saldırıda bulunduğu ancak mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmediği durumlarda, saldırının sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir. Yine saldırının vücuda organ veya sair cesamette bir cisim sokulması durumunda verilecek olan cezanın on iki yıldan az olamayacağı belirtilmiştir (2,6).
2013 yılında, Amerika’da cinsel saldırı tanımı "vajina veya anüse ne kadarı girdiği farketmeksizin herhangi bir vücut parçası veya nesnenin penetrasyonu ya da mağdurun rızası olmadan başka bir kişinin cinsel organının oral penetrasyonu" olarak değiştirilip erkek mağdurları da içerecek şekilde genişletilmiştir (7).
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşam boyu cinsel saldırı yaygınlığının kadınlarda yaklaşık %18-19 ve erkeklerde % 2-3 olduğu bildirilmektedir (8,9). Ülkemizde cinsel saldırı suçunun tüm suçlara oranı %3 civarında olup, cinsel saldırı olaylarının yarıdan fazlası kayıtlara geçmemekte ve tutuklanmış faillerin az bir kısmı hüküm giymektedir (10).
Amerika’da yapılan bir çalışmada, üniversite öğrencisi kadınların neredeyse %30'u uyuşturucuya bağlı bir cinsel saldırıya maruz kaldığı bildirilmiş olup, bu olaylarda en çok eşlik eden maddenin alkol olduğu saptanmıştır (11). Kanada’lı kadın üniversite öğrencileri ile yapılan bir çalışmada, cinsel saldırıların yaklaşık %80'inin alkol veya uyuşturucu madde kullanımının eşlik ettiği bildirilmiştir (12).
Cinsel saldırı mağdurlarının büyük çoğunluğunun saldırganları ile az ya da çok tanışıklığı vardır (13). Ülkemizde 15-24 yaş arası cinsel saldırı mağdurlarının incelendiği bir çalışmada, mağdurların % 16,1’inin saldırganı tanımadığı, kalan %84’ünün ise saldırganları az ya da çok tanıdıkları bildirilmiştir. Yine aynı çalışmada olay yerinin %13,4’ünde olay yeri tenha iken geri kalan %86,6’sında olay yeri mağdur tarafından bilinen ve kullanılan yerler olduğu bildirilmiştir (14). Amerika’da 55 yaş üstü cinsel saldırıya uğramış kadınların üçte ikisi kendi evlerinde ya da bir bakım tesisinde saldırıya uğramaktadır (15). Erkeklerde cinsel saldırı prevelansı, eşcinsel, biseksüel, yaşlılar, mahkumlar ve zihinsel engelliler arasında daha yüksek görünmektedir (16).
Bununla birlikte, bildirilen cinsel saldırılar muhtemelen gerçekleşen cinsel saldırıların sadece bir kısmını temsil etmekte olup, bütün cinsel saldırıların sadece %10-15'i polise intikal etmekte ve saldırganı tanıyan kadınların bu saldırıyı polise bildirme olasılığı daha düşük olmaktadır (17).