43.Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi, Antalya, Turkey, 16 - 20 November 2022, pp.42-44
ÖZET
GİRİŞ-AMAÇ
Vestibüler migren, paroksismal vertigo nedenleri arasında sıklık bakımından ilk sıralardadır. Tipik olarak dakikalar süren vertigo atakları ve migrenöz baş ağrısı nöbetleri ile karakterli olmakla birlikte, hastalığın gerek klinik belirtileri gerekse odyovestibüler bulguları geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Bu çalışmada, toplumumuzda hastalığın klinik ve odyo-vestibüler bileşenlerinin korelasyonunu ve elde edilecek verilerin hastalığın ayırıcı tanısındaki yerini incelemeyi amaçladık.
GEREÇ-YÖNTEM
Uluslararası baş ağrısı yapan hastalıklar sınıflandırması (ICHD) ve Barany Derneği ortak rehberine göre vestibüler migren tanısı koyulan hastalar çalışma grubumuzu oluşturdular. Hastaların vertijinöz atakları hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç derecede, baş ağrısının şiddeti ise görsel analog skala (VAS) ile 1-10 arasında değerlendirildi ve verilen puana göre ağrı şiddeti hafif-çok şiddetli arasında 4 kategoriye ayrıldı. Hastalar ayrıca, baş ağrısı ve baş dönmesi ataklarının sıklığı ile eş zamanlılığı bakımından sorgulanarak yanıtlar kaydedildi. Tüm hastalara tam odyometrik inceleme yapılarak saf ses işitme eşikleri ortalaması normal-derin işitme kaybı arasında 6 kademede derecelendirildi. Ayrıca, yüksek frekans (4-8 kHz ortalaması) işitme kaybı (YFİK) olup olmadığı kaydedildi. Hastalarda videonistagmografi (VNG) ve bazı hastalara bitermal kalorik test yapıldı. Video head impulse testi (vHIT)’de ise sakkadların ve vestibulo-oküler refleks (VOR) kazanç kayıplarının varlığı (var/yok şeklinde) kaydedildi. Hastaların klinik ve odyovestibüler verileri istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
BULGULAR
Kasım 2021 ile Ağustos 2022 arasında VM tanısı koyulan 32 ardışık hasta çalışma grubumuzu oluşturdular. Hastaların 28’i (%87,7) kadın, 4’ü (%12,5) erkek, yaş ortalamaları 45.97 idi. En yaygın vertigo atak sıklığı ayda (1), en sık vertigo atak şiddeti ise 20 (%32,5) hastada bildirilen “orta şiddetli” idi. Baş ağrısı şiddeti ise VAS’a göre 22 (%68,8) hasta tarafından “orta şiddetli” (VAS 4-6) olarak ifade edildi. Baş ağrısı nöbetleri 20 (%62, 5) hastada auralı idi. Vertigo ve baş ağrısı 14 (%43,75) hastada eş, 18 (%56,25) hastada ise farklı zamanlı olmakta imiş. Odyo-vestibüler testlerden vHIT hastaların 5’inde (%15,62) muhtelif sakkadlar, 2’sinde (%6.25) kazanç kaybı gösterdi. Bitermal kalorik test yapılan 11 hastanın 2’sinde (%18) kanal parezisi saptandı. Videonistagmografide optokinetik testler toplam 11 (%34.4) hastada patolojik bulundu.Odyometrik inceleme %78 hastada normal işitme/hafif işitme kaybı gösterdi. Onbir (%34.4) hastada YFİK mevcuttu. Klinik-odyovestibulometrik verilerin istatistiksel karşılaştırılmasında yalnızca vertigo atak sıklığı ile YFİK arasında hafif derecede (p=0.082) korelasyon saptandı.
SONUÇLAR
Çalışmamızın bulguları VM klinik ve odyovestibulometrik bulgularının değişkenliğini doğruladı. Hastalığın belirti ve bulgularından atak sürelerinin “dakikalar” olması, migrenöz ve vertijinöz atakların eş zamanlılığı klinik; YFİK ile optokinetik test anormallikleri de odyovestibulometrik olarak tanısal açıdan görece anlamlı bulundu. Bu kriterleri taşımayan olgular için VM varyantları ya da diğer vertijinöz hastalıkların ayırımının yapılmasının gerekeceği değerlendirildi.
Anahtar kelimeler: vestibüler migren, vertigo, paroksismal, videonistagmografi, optokinetik testler, vHIT, işitme kaybı, ayırıcı tanı