PEYRONİE HASTALIĞI CERRAHİSİNDE PLAK EKSİZYONU VE BUKKAL MUKOZAL GREFT UYGULAMASI


İvelik H. İ., Sönmez O. Y., Aras B., Alkış O., Sevim M., Kartal İ. G.

6. ÜROLOJİK CERRAHİ KONGRESİ, Antalya, Turkey, 9 - 13 November 2022, pp.213-214

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.213-214
  • Kütahya Health Sciences University Affiliated: Yes

Abstract

AMAÇ

Olgu sunumda stabil faz PH’ li hastada uygulanan tunika insizyonu ile birlikte bukkal mukozal greftin etkinlik ve güvenliğini değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

GEREÇ-YÖNTEM

Peyronie hastalığı (PH), genellikle palpe edilebilen bir plağın eşlik ettiği, eğrilik ve kısalma ile görülebilen penil deformiteler ile karakterize organik bir bozukluk olarak tanımlanır. PH için medikal ve cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur. Tıbbi ve konservatif tedavi modalitelerindeki önemli gelişmelere rağmen, cerrahi rekonstrüksiyon kronik stabil faz PH’nın altın standart tedavisi olmaya devam etmektedir. Günümüz pratiğinde en popüler cerrahi teknik plak insizyonu ve greftleme olarak öne çıkmaktadır. En düşük komplikasyon oranı ile en iyi fonksiyonel sonucu elde edebilmek için birçok greft materyali denenmiş fakat ideal graft hakkında bir konsensusa varılamamıştır.

BULGULAR

İki yıldır devam eden peniste eğrilik ve ilişkiye girmekte zorlanma şikayetleri ile başvuran 56 yaşındaki hastanın yapılan fizik muayenesinde penis dorsal midline da yaklaşık 2 cm plak palpe edildi. Ağrı mevcut değildi ve penil dupleks ultrasonunda arteriyel yetmezlik yoktu. Spontan olarak başlayan şikâyeti sonrası yaklaşık 1 yıl süre ile kolşisin ve vitamin tedavisi aldığı öğrenilen hastada eğriliğin son 1,5 yıldır aynı boyutlarda olduğu ve ilerleme göstermediği öğrenildi. 0.05 gr papaverin intrakavernosal olarak enjekte edilmesi sonrası ereksiyon sağlandı. Yaklaşık 80 derece dorsal-sağ yönlü eğrilik oluştuğu izlendi. Uluslararası erektil işlev formu (IIEF-5) skoru 16 idi. Test sonrası operasyon yöntemleri ve riskleri hakkında bilgi verilerek, plak eksizyonu ve bukkal mukozal greft uygulaması kararlaştırıldı. Hastadan aydınlatılmış onam formu alındı.

Genel anestezi altında yapılan operasyonda penil degloving sonrası bucks fasyası net görüş altında dikkatlice bölündü, dorsal nörovasküler demet mobilize edildi ve ereksiyon sağlanana kadar korpus kavernozuma 23 G kelebek iğne ile %0,9 NaCl verilerek intraoperatif ereksiyon oluşturuldu (Şekil 1). Maksimal eğrilik bölgesinde plağın H şeklinde bir insizyonundan sonra, alttaki kavernöz dokuyu incelemek ve bukkal mukoza ile doldurulacak boşluğun boyutunu ölçmek için penis manuel olarak gerildi. Sonrasında yanaktan 3,5 cm’lik serbest bukkal mukoza çıkarıldı. Yanak içindeki defekt 2-0 Vycril ile kapatıldı. Tunica albugeniadaki insizyonun %30 büyüğü olacak şekilde greft hazırlandı. Buccal mukozal greft, insize edilmiş korpus kavernozumun tunica albugeniasına 4.0 polidioksanon sutür ile devamlı olarak suture edildi (Şekil 2). Daha sonra eğrilik açısını değerlendirmek için tekrar 23 G kelebek iğne ile %0,9 NaCl ile yapay ereksiyon sağlandı, eğriliğin düzeldiği görüldü (Şekil 3). Buck fasyasının kenarlarına ayrı ayrı kesintili katgüt sütürler uygulandı. Cilt rapid vicyrl ile kapatıldı. Penil pansuman üzerine koban bandı uygulandı. Cerrahi işlem yaklaşık 100 dakikada tamamlandı.

SONUÇ

Çalışmamız PH’da bukkal mukoza greftlemenin güvenliği ve etkinliği ile ilgili mevcut literatüre katkıda bulunmaktadır. Operasyon literatürde ki önceki çalışmaların sonuçlarını doğrulayacak şekilde plak eksizyonu ve bukkal mukozal greftin yapısal ve fonksiyonel açıdan hasta memnuniyeti ile sonuçlandığını göstermektedir.