29. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi , Antalya, Turkey, 22 - 27 October 2019, vol.53, no.1, pp.108
Amaç: Bu olguda tibia kaynamaması sonrası hastada
meydana gelen büyük tibial defekt (5’cm den uzun)
için kullanılan fibula greftinin modifikasyonu ile kaynama yönünde potansiyel avantaj ve dezavantajları
tartışılmıştır.
Yöntem: 41 yaşında erkek hasta, araç içi trafik kazası
sonrası sağ tibia ve fibula kırığı tanısı ile dış merkezde
opere edilmiş, plak vida osteosentez uygulanmış. Ancak postop takiplerinde enfeksiyon bulguları olması
sebebi ile kliniğimize başvurdu. Hastanın insizyon
yerinde akıntı, kızarıklık ısı artışı gözlendi. Yara yeri
kültüründe Enterobacter cloacae üreyen, laboratuar
sonuçlarında enfeksiyon bulguları gözlenen hastanın
tibiasına uygulanan plak ve vidalar çıkarılıp eksternal
fiksatör uygulandı. Postop 20. ayda enfeksiyon bulgusu olmayan ve tibiada yaklaşık 8 cm defekti olan hasta
için non vaskülarize fibula grefti aynı taraf donör sahadan alındı. Defektli alana grefonaj yapılmadan önce
farklı eksenlerde greftin üzerine drill ile delik açılması ile standart uygulanan fibular greftlemenin (SFG)
aksine modifiye edilmiş fibular greftleme (MFG)
yöntemi geliştirilerek iliak kemik otogrefti ile birlikte
uygulandı ve sonrasında ilizarov tipi eksternal fiksatör ile kırık hattı fikse edildi. İkincil operasyondan
8 ay sonra fibular greftin rezorbe olmadığı, defektin
kapandığı ve kırık hattında tam kaynama olduğu görüldü. Hastanın takiplerinde komplikasyon olmadığı,
eklem hareket açıklığının doğal ve desteksiz mobilize
olduğu gözlendi.
Bulgular: Tibial defektekler için kullanılan SFG’nin
aksine MFG’de greft üzerine açılan delikler sayesinde
revaskülarisayonun periosteumdan tibia ve fibulanın
endosteumuna geçen kan akımı sayesinde daha erken
oluşmasına ve neticede vasküler infiltrasyon sürecini hızlandırarak osteoindüktif etkisi az olan kortikal
greftin osteoindüktif etkisini arttırarak ilk 6 haftada
rezorbe olmaya yatkın greftin bu durumuna engel olduğunu ancak dezavantaj olarak mekanik desteğinin
azalabileceğini gözlemlemekteyiz.
Çıkarımlar: MFG’nin; press fit tibia medüllar kanala yerleştirilmiş SFG’e göre endosteal dolaşımı daha
az bozduğu aksine revaskülarizasyonu hızlandırdığı
osteoindüktif etkiyi arttırdığı nihai olarak greftin rezorbsiyonunu azaltacağı, açılan delikler sayesinde bu
bölgeye gelecek kan akımının daha yoğun bir alanda
kallus oluşturacağı ve kaynama olasılığını arttırdığı
kanaatindeyiz