Diyabetik Ketoasidozun Tetiklediği Akut Portal Trombüse Sekonder Akut İskemik Hepatit Olgusu


Atlanoğlu Ş.

5. Hepatoloji Okulu, Kocaeli, Turkey, 30 May - 01 June 2014, pp.1

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Kocaeli
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1
  • Kütahya Health Sciences University Affiliated: No

Abstract

Taş1,

Atlanoğlu2,

Onbaşı3,

Harmancı4,

Taş5

Ebru

Şahinde

Kevser Töre

Ayşegül Özakyol

Betül

1Dumlupınar

Üniversitesi Tıp Fakültesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği

2Dumlupınar

Üniversitesi Tıp Fakültesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniği

3Dumlupınar

Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Kliniği

4Eskişehir

Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Kliniği

5Bağcılar

Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği

GİRİŞ: İskemik hepatite hipotansiyon, hipoksi veya her ikisi birlikte öncülük edebilir ve bu olgularda

hipotansiyonun en sık nedeni kardiyovasküler hastalıklardır. Portal venöz sistemin nonsirotik ve malign

olmayan akut trombüsüne bağlı iskemik hepatit diğer sebeplere göre çok çok nadir görülmektedir. Bu

makalede diabetik ketoasidoz komasını takiben ve ona sekonder ortaya çıktığı düşünülen, trombofiliye sebep

olabilecek diğer nedenlerin ekarte edildiği portal venöz sistemin non-sirotik ve non-malignent akut trombüsü

sonucunda ortaya çıkan akut iskemik hepatitli bir olguyu sunduk.

OLGU: 44 yaşında bilinen tip2 diyabeti dışında bir hastalığı olmayan ve diyabeti için şimdiye kadar herhangi

bir ilaç kullanmıyan kadın hasta halsizlik ve ciltte kaşıntı nedeniyle başvurduğu acil servisten diyabetik

ketoasidoz

nedeniyle

yatırıldı.

Labaratuvar

bulguları;

kan

şekeri:

430gr/dl

ph:7.2,hb:

9mg/dl,

sedimentasyon: 30mm/hr, trombofili faktörlerinin hepsi negatifti. Hastamızın başlangıçta normal olan

transaminazları yatış sonrasında ortaya çıkan karın ağrısını takiben hızla yükseldi (ALT:2000IU/mlt ve AST:

1800IU/mlt) Hastanın hafif kolestatik enzim ve direkt hakim bilurubin yüksekliği de vardı.Bu nedenle

yaptırdığımız batın USG’de safra çamuru ve koledok proksimalinde hafif belirginleşme vardı. Karaciğer

enzimleri ve bilurubin yüksekliği ve USG bulguları nedeniyle safra yolları patolojisini netleştirmek üzere

istenen MRCP’de karaciğer parankiminde multiple hipointens, metaztazla ayırımı yapılamayan alanlar ve

portal venöz sistemde splenik vene de uzanım gösteren yaygın trombüs bulguları ve dalakta multiple

hipointens alanlar izlendi. Bunun üzeine hastaya portal venöz dopler USG ve dinamik karaciğer BT planlandı.

Dopler USG ‘deki bulgular portal sistemdeki yaygın trombozu destekliyordu ve karaciğer ve dalak

parankimindeki hipointens görünümler multiple enfarkt alanlarıyla uyumluydu ve metaztaz görünümünden

uzaklaşılmıştı. Hastada intestinal enfarktüs varlığının araştırılması ve portal venöz sistemdeki mevcut olan

trombüsün yaygınlığının ortaya konması için dinamik (trifazik) karaciğer BT çekildi. Dinamik BT’de: intestinal

segmentlerde enfarktüs bulgusu yoktu, karaciğer ve dalak parankimlerinde multiple enfarkt alanları

mevcuttu ve portal venöz sistemde yaygın trombüs bulguları ve portal konflüenste kollateral vaskülarite

görüldü. Bunun üzerine akut iskemik hepatit düşünülen hastada hemen aPTT takibinde parenteral

antikuagülasyona başlandı. Hastanın karaciğer enzimleri ve INR’si de fulminan gidişat açısından günlük

takibe alındı. Takiplerimizde antikuagülasyon altında klinik durumu düzelen ve INR’si uzamaksızın karaciğer

enzimleri normal aralığa inen hasta, oral antikuagülasyonun gerçekleşmesi sonrası, klinik salahla, kontrole

çağırılarak taburcu edildi.

SONUÇ: Olgumuz, diyabetik ketoasidoz zemininde oluşan portal sistem trombüsüne sekonder abdominal

patolojiler arasında, akut iskemik hepatitin de olabileceğinin akılda tutulması amacıyla sonulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Diyabetik ketoasidozis, İskemik hepatit, Portal trombüs