Fırat Tıp Dergisi, no.10(4), pp.151-155, 2005 (Peer-Reviewed Journal)
Amaç: Serbest radikaller, böbrek iskemi/reperfüzyon hasarı gibi birçok hastalığIn patofizyolojisinde önemli rol oynarlar. Çalışmamızda, antioksidan ve glutatyonun öncüsü olan N-asetilsisteinin iskemi/reperftlzyonun böbreklerde oluşturduğu hasara karşı iyileştirici etkisinin olup olmadığını araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem : 24 adet dişi Sprague Dawley sıçan, 1. grup kontrol grubu, 2. grup VR grubu, 3. grup I/R+NAC grubu olmak üzere, eşit sayıda 3 gruba ayrıldı. Kontrol grubuna intraperitoneal serum fizyolojik verildi. I/R ve I/R+NAC gruplarında, ksilazin-ketamin anestezisi altında her iki bobrek damarları, klemp aracılığı ile kapatılarak, 60 dakika (dk) iskemi ye 24 saat reperfüzyon uygulandı. iskemiden 30 dk önce I/R grubuna fizyolojik serum, I/R+NAC grubuna 300 mg/kg N-setilsistein intraperitoneal verildi. Kontrol grubunun fizyolojik serum enjeksiyonundan 24 saat sonra, I/R ve I/R+NAC gruplarının reperfüzyon döneminden sonra ksilazin-ketamin anestezisi altında kan ömeği ve böbrek dokuları alındı. Böbrek dokusu süperoksit dismutaz, katalaz, glutatyon peroksidaz enzim aktiviteleri ile glutatyon ve malondialdehit düzeyleri; plazma üre, kreatinin, glutatyon ve melandialdehit düzeyleri belirlendi. Ayrıca böbrek dokusu histopatolojik olarak incelendi.
Bulgular: iskemi/reperfüzyon grubunda; üre ve kreatinin düzeylerinin arttığı (p<0.001), süperoksit dismutaz (p<0.01), katalaz ve glutatyon peroksidaz (p<0.00l) aktivitelerinin azaldığı görülmüştür. Hem böbreklerde hem de plazmada malondialdehit düzeyinin arttığı, glutatyon düzeyinin azaldığı, histopatolojik incelemede ise nekroz ve kast bulgularında artma izlenmiştir. N-asetilsistein uygulanan grupta, hem plazma hem de böbrek malondialdehit düzeyinde azalma (p<0.00l) ve glutatyon (plazma p<0.001; böbrek p<0.01) düzeyinde artış elde edilmiştir. Böbreklerin histopatolojik incelenmesinde nekroz (p<0.05) ve kast (p<0.0l) bulgularında azalma tespit edilmiştir'
Sonuç: Böbrek VR hasarında oksidatif stresin onemli rol oynadığı ve bu hasara karşı N-asetilsistein verilmesinin koruyucu rol oynadığı gorüldü.