MIKROBIYOLOJI BULTENI, no.43 (1), pp.163-167, 2009 (SCI-Expanded)
İnsanda Alternaria alternata enfeksiyonları daha ziyade immün sistemi baskılanmış hastalarda bildirilmektedir. Bu raporda, immün sistemi sağlam konakta çok nadir bildirilen A.alternata ile oluşan bir deri enfeksiyonu olgusu sunulmaktadır. İki aydır sol malleol üzerinde bulunan 5 cm çapında kızarıklık ve deskuamasyon yakınması ile dermatoloji polikliniğine başvuran 71 yaşında erkek hasta, serum total immünglobulin ve kompleman düzeylerinin normal olması, anti-HIV negatifliği ve tanımlanan altta yatan başka bir hastalığının bulunmaması nedeniyle immün kompetan olarak değerlendirilmiştir. Hastanın farklı iki günde alınan deri kazıntı örneğinin KOH ile mikroskobik incelemesinde çok sayıda Alternaria sporları ve hifler görülmüştür. Yapılan mantar kültürlerinde üreyen izolat A.alternata olarak tanımlanmıştır. Alınan cilt biyopsi örneğinin patolojik incelemesinde hematoksilen-eozin boyama ile mantar elemanlarına rastlanmamış, ancak dokudan yapılan kültürde yine A.alternata üremesi saptanmıştır. Etkenin tanısı, bir referans merkezi (Mycology Section of Scientific Institute of Public Health, Belgium) tarafından doğrulanmış ve BCCM/IHEM kültür koleksiyonuna IHEM 22598 koduyla eklenmiştir. Yapılan in vitro antifungal duyarlılık testinde izolatın süspanse edilmesindeki sorunlar nedeniyle başarılı olunamamıştır. Hastaya oral itrakonazol 200 mg/gün ve bifonazol krem tedavisi başlanmış, tedavinin 19. gününde lezyonda gerileme saptanmıştır.
Daha sonra 2 hafta da oral ve lokal terbinafin tedavisi alan hastanın 5 ay sonraki kontrolünde tamamen iyileştiği görülmüştür. İki farklı zamanda alınan deri kazıntı örneğinde etkenin mikroskobik olarak gösterilmesi ve kültürlerden izole edilmesi, ek olarak deri biyopsi örneğinin kültürlerinde de üretilmesi izolatın kolonizasyondan ziyade etken olduğu yönünde değerlendirilmesini sağlamıştır. Sunulan bu olgu, ulaşılabilen kaynaklar ışığında ülkemizde immün sistemi sağlam bir konakta saptanan ilk alternaryoz olgusu olup, saprofit olarak bilinen bu mantarların her zaman her konakta enfeksiyon potansiyelinin olduğunun
vurgulanması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir.