29. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi , Antalya, Turkey, 22 - 27 October 2019, vol.53, no.1, pp.172
Amaç: Bu olgu sunumundaki amaç, çok nadir görülen diz eklem içi tenosinovyal dev hücreli tümör (TSDHT) ile osteokondral defektin bir arada görüldüğü
olgumuzdaki klinik yaklaşımımızı sizle paylaşmak ve
yine nadir olarak bu olgularda uygulanan artroskopik
eksizyon tekniğini sizlere sunmaktır.
Yöntem: 46 yaşında kadın hasta, sağ diz posteromedialinde yaklaşık 3 yıldır bulunan ve son 1 yılda daha
da büyüdüğünü belirtmesi ve bu şişliğin yürüme
güçlüğü, diz ağrısına neden olması sebebiyle polikliniğimize başvurdu. Yapılan fizik muayenesinde sağ diz popliteal bölge medialinde yaklaşık 10x8 cm boyutlarında lastik kıvamlı, mobil kitle tespit edildi ek
olarak medialmeniskiyal hassasiyeti mevcut olarak
tespit edildi. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
incelemesinde; 9x8 cm boyutta, T1 ve T2 ağırlıklı sekanslarda İnfrapatellar fossada üst kesitlerde 10 mm
çaplarında tüm görüntülerde hipointens nodüler imaj
alanlar ve medial femoral kondil yük binme yüzeyinde
8 mm derinliğinde, 15x10 mm çapında, tabanında kistik alanlar içeren defektli alan belirlendi. Bunun üzerine artroskopik eksizyon planlandı. Artroskopik olarak
diz eklemi içerisine girildi. Anterolateral portalden
görüntü alındı. Kitlenin anteromedial kompartmanda, medial femoral kondilin hemen anteromedialinde
olduğu gözlendi. Kitlenin medial parapatellar plika ve
çevre sinovyal doku ile birlikte olduğu gözlendi. Daha
sonra anteromedial, superolateral ve superomedial
portaller açıldı. Kitle çevre dokudan punch ve shaver
ile serbestleştirildi. Takibinde kitle superolateral portalden eksize edildi. Eksize edilen parçalardan patolojik örnekleme yapıldı. Eklem içinde belirlenen serbest
osteokondral fragmanlar çıkarıldı. Defektin tabanı ve
kenarları küret ile canlandırıldı.
Bulgular: Çıkarılan kitle makroskopik olarak incelendi. Boyutları yaklaşık 1.1x0.5x0.5 cm idi. Patoloji
laboratuarına gönderilen kitlenin patolojik incelemesi
“Tenosinovyal dev hücreli tümör’’ olarak raporlandı.
Postop 1. ay poliklinik kontrolünde hastanın eklem
hareket açıklığının tam olduğu görüldü ayrıca diz ekleminde ağrı yakınması yoktu. Postoperatif dönemde
herhangi bir komplikasyon gelişmedi.
Çıkarımlar: Diz ağrısı ile polikliniğe başvurular arasında oldukça nadir görülen TSDHT ve osteokondral
defektin birlikte görüldüğü bu olguda TSDHT ve osteokondral defekte aynı anda artroskopik olarak müdahale edilmiştir. Fizik muayene, düz grafi ve MRG
bu hastalıkların tanısında değerlidir. Boyutlarının
uygun olması, görüntüleme sonuçlarının klinik tanı
ile uyumlu olması durumunlarında TSDHT için artroskopik eksizyon yönteminin başarılı ve konforlu bir
tedavi seçeneği olduğunu gösterilmiştir.