in: Ménière’s Disease , Prof. Dr. Nadir YILDIRIM, Editor, Türkiye Klinikleri, Ankara, pp.64-67, 2023
ABS TRACT The main pathology causing the disease is considered to be “endolymphatic hydrops”.In
particular, unpredictability of the onset, duration and severity of the attacks causes anxiety and negatively affects the patients’ quality of life. Depression and anxiety are the most common psychiatric comorbidities in Ménière’s patients with the prevalence of 50-80% in different series. It has not been fully
clarified whether theaccompanying psychopathologie spredispose to Ménière’s disease or vice-versa. It
is likely that both presumptions are true. In this context, it has been suggested that the increase in the
anxiety and stress-related hormones provoke the attacks by effecting inner ear.The relevant studies
showed that social and family support helps Ménière’s disease patients suffer less from depression, and
that the co-existing anxiety is correlated significantly with the severity of the clinical findings.Therefore, it is very important to detect the psychosomatic/psychiatric disorders, and multidisciplinary approach is crucial in the management of Ménière’s patients.
Keywords: Ménière disease; quality of life; anxiety; depression
ÖZET Ménière hastalığına neden olan ana patolojinin endolenfatik hidrops olduğu düşünülmektedir. Özellikle atakların başlangıcının, süresinin ve şiddetinin öngörülememesinin hastalarda kaygıya neden olduğu ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Depresyon ve anksiyete farklı serilerde %50-80 oranları ile Ménière hastalarında en sık gözlenen psikiyatrik komorbiditelerdir. Diğer yandan, hastalığa eşlik eden psikopatolojilerin mi Ménière hastalığına predispozisyon yarattığı yoksa Ménière hastalığının mı depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik durumlara yol açtığı tam olarak aydınlatılamamıştır. Muhtemelen her ikisi de doğrudur. Bu bağlamda, Ménière hastalarında kaygı ve stres ilişkili hormon düzeylerinin artmasının iç kulağı etkileyerek atakları provoke ettiği ileri sürülmüştür. Yapılan çalışmalarla ailesel ve sosyal destek alan hastalarda depresyonun daha az görüldüğü, anksiyetenin ise hastalığın klinik ağırlığı ile korelasyon gösterdiği izlenmiştir. Bu nedenlerle, mevcut olan psikosomatik ve psikiyatrik hastalıkların tespit edilmesi ve bu hastalara multidisipliner olarak yaklaşılması hastalığı tedavisi açısından oldukça önem arz etmektedir.
Anahtar Ke li me ler: Ménière hastalığı; yaşam kalitesi; anksiyete; depresyon