II. Ankara Foniyatri Günleri, Ankara, Turkey, 12 - 14 December 2024, pp.3, (Summary Text)
TİROİD VE PARATİROİD PATOLOJİLERİNDE KULLANILAN MİKRODALGA ABLASYON TEDAVİSİNİN SESE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
ÖZGÜN OZAN İNCEOĞLU , NURULLAH TÜRE , MEHMET KORKMAZ , BÜNYAMİN AYDIN
KÜTAHYA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
Özet:
Ses, akciğerlerden gelen hava akımının vokal kıvrımlarda titreşim oluşturmasıyla üretilir ve bu sürecin bozulması, çeşitli ses patolojilerine yol açabilir. Tiroid ve paratiroid cerrahilerinde özellikle rekürren laringeal sinirin hasar görmesi, vokal kıvrım paralizisine ve ses kısıklığına neden olabilir. Ancak son yıllarda minimal invaziv yöntemler, cerrahiye alternatif olarak öne çıkmaya başlamıştır. Bu alanda mikrodalga ablasyon, benign tiroid nodülleri ve paratiroid adenomları için en güncel tedavi yöntemlerinden biridir.
Bu tez çalışması, benign tiroid nodülleri ve paratiroid adenomları olan hastalara uygulanan mikrodalga ablasyon (MDA) tedavisinin ses üzerine olan etkisini araştırmaktadır. Çalışmaya Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi EÇEAH’ta benign tiroid nodülü ve paratiroid adenomu tanısı alan ve MDA tedavisi uygulanan 88 hasta dahil edilmiştir. Ses analizi, işlemden önce, işlemden bir hafta ve üç ay sonra yapılmıştır. Subjektif değerlendirmede hekim tarafından algısal olarak uygulanan GRBAS (grade, roughness, breathiness, asthenia, strain) skalası ve hasta tarafından bildirilen ölçüm sonuçları (SHE, Ses Handikap Endeksi; SİYKÖ, Sesle İlgili Yaşam Kalitesi Ölçeği) kullanılmıştır. Objektif değerlendirmede Dr. Speech program grubundan olan Vocal Assesment yazılımı ile akustik ses parametrelerinin (jitter-%, shimmer-%, F0-Hz, HNR-dB) analizi yapılmıştır. Ayrıca tüm hastalara videolaringostroboskopi (VLS) incelemesi yapılarak görüntüler kayıt altına alınmıştır. İstatistiksel analizlerde ses parametrelerindeki değişiklikler incelenmiştir.
Subjektif değerlendirme sonuçlarına göre, benign tiroid nodülleri için GRBAS toplam skorları (p<0.001) ile hasta tarafından bildirilen ölçüm skorlarında (SHE, p=0.006; SİYKÖ, p=0.010) tedavi öncesi ve tedavi sonrası 3. ay arasındaanlamlı iyileşmeler görülmüştür. Paratiroid adenomları için GRBAS toplam skorlarında tedavi sonrası 1. haftada anlamlı artış izlenirken (p=0.001), 3. aydaki toplam skorların tedavi öncesinden daha iyi olduğu görülmüştür. Hasta tarafından bildirilen ölçüm skorlarında (SHE, SİYKÖ) paratiroid adenomu olan hastalarda anlamlı değişiklik saptanmamıştır.
Akustik ses parametrelerinin sonuçlarına göre, BTN’ler için jitter (%) değerlerinde tedavi öncesi ile tedavi sonrası 1. hafta arasında anlamlı bir iyileşme görülmüştür, ancak 1. hafta ile 3. ay ölçümleri arasında anlamlı bir fark yoktur (jitter %, p=0.005). Benign tiroid nodülü olan hastalarda shimmer, F0 ve HNR değerlerinin korunduğu gözlenirken, PTA’sı olan hastalarda ise ölçülen tüm akustik ses parametreleri (jitter, shimmer, F0, HNR) korunmuştur. Bu sonuçlarına göre benign tiroid nodülü olan hastalarda MDA tedavisinin genel ses kalitesi üzerinde önemli bir olumsuz etkisinin olmadığı, tersine, frekansındaki kararlılığı arttırarak ses üzerinde olumlu bir etkisi olduğu görülmüştür. Paratiroid adenomu olan hastalarda akustik ses analizi sonuçlarına göre ise MDA tedavisinin ses üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca mikrodalga ablasyon, daha kısa işlem ve hastane yatış süresi, daha düşük maliyet, kolay uygulanabilirlik, genel anestezi gerektirmemesi ve daha düşük ses komplikasyon oranları açısından cerrahiye kıyasla avantajlı görünmektedir. İşlem sonrası VKP potansiyel bir komplikasyon olsa da MDA daha yaygın hale geldikçe komplikasyonları daha iyi tanımanın ve azaltmanın mümkün olacağı öngörülebilir.
Benign tiroid nodülleri ve paratiroid adenomlarında uygulanan MDA literatürde sınırlı olarak ele alınmış güncel bir tedavi yöntemidir. Çalışmamızın BTN ve PTA’larda MDA’nın sese etkisini kapsamlı araştıran ilk çalışma olarak literatüre katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz.