FLORA DERGİSİ, vol.1, no.4, pp.646-654, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
Giriş: SARS-COV-2 infeksiyonunda yüksek riskli hastaların tanımlanması ve ivedilikle tedaviye başlanması mortalite hızını azaltmak için
gereklidir. Biz de çalışmamızda hastanemizde yatırılarak izlenen COVID-19 tanılı hastalarda klinik ve laboratuvar karakteristiklerin ve
hastalık ciddiyetini belirleyen faktörlerin değerlendirilmesini amaçladık.
Materyal ve Metod: 15 Mart-1 Kasım 2020 tarihleri arasında hastanemiz İnfeksiyon Hastalıkları Kliniği tarafından izlenen 18 yaş üzeri
kesin/olası COVID-19 hastalarına ait dosyalar retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya toplam 302 hasta dahil edilmiştir, hastaların %50.3’ü erkektir. Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 62.11 ±
17.15 yıldır. Hastaların %51.3’ü 65 yaş ve üzerindedir. Hastalarımızda en sık eşlik eden hastalık hipertansiyon ve diyabetes mellitustur.
Hastaların %22.5’inde lenfosit sayısı 800’ün altında idi. Hastaların %88.7’sinde toraks BT’de tutulum saptandı, bunların %95.8’inde buzlu
cam izlendi. Hastalarda en sık kullanılan antiviral tedavi favipiravir idi (%59.6). Tüm hastaların %25.8’inde ciddi hastalık mevcuttu. Yaşlı
ve komorbiditesi fazla olan hastalarda COVID-19’un daha ciddi seyrettiği, bu hastalarda lenfopeni, hipofibrinojenemi ve hipoproteineminin
daha fazla görüldüğü, AST, D-dimer, ferritin, LDH, CRP, prokalsitonin, troponin, PTZ ve INR değerlerinde hastalığın ciddiyetiyle ilişkili olarak
anlamlı bir yükseklik olduğu tespit edilmiştir. Toraks BT’de konsolidasyon, infiltrasyon ve atelektazi, ciddi hastalığı olanlarda anlamlı olarak
daha fazladır. Hastaların hastanede yatış süreleri ortalama 10.06 ± 6.07 gündür, yoğun bakım ünitesinde izlenme oranı %12.6 olup, hastaların
%5’inde ölüm gerçekleşmiştir.
Sonuç: Ciddi COVID-19 için demografik, klinik ve laboratuvar prognostik faktörlerin iyi tanımlanması, hastalığın takip ve tedavi sürecinde
hekimlere katkı sağlayabilecektir.
Anahtar Kelimeler: COVID-19; Laboratuvar bulgular; Klinik özellikler; Tedavi