in: Current Endodontic Studies VII, Oğuz YOLDAŞ, Editor, Akademisyen Yayınevi Kitabevi, Ankara, pp.165-190, 2025
The success rate of root canal treatments exceeds 90%. However, in some cases, failure may occur despite the treatment being performed under ideal conditions. In such instances, options such as retreatment, periradicular surgery, or tooth extraction are considered. For patients who wish to preserve their natural teeth for as long as possible, retreatment is the preferred conservative approach. Additionally, orthograde retreatment is recommended over surgical intervention to better control microbial infection.
During the retreatment process, the primary objectives include the safe removal of the existing root canal filling, access to infected tissues, disinfection and reshaping of the root canal system, and obturation with a hermetic seal.
The success of retreatment largely depends on accurately identifying the reasons for the initial treatment failure. Studies have identified four key factors influencing success: patient age, crown-to-root ratio, periodontal health, and the quality of the initial treatment. Younger patients, teeth with a favorable crown-to-root ratio, and those without periodontal issues show higher success rates, whereas poorly executed treatments are associated with lower success rates. Therefore, each patient should be individually evaluated to determine the most appropriate treatment approach.
Keywords: Non-surgical Retreatment, Periapical Healing, Retreatment, Retreatment Success, Retreatment outcomes,
Kök kanal tedavilerinin başarı oranı %90’ın üzerindedir. Ancak bazı durumlarda ideal şartlar altında yapılmış olmasına rağmen başarısızlık görülebilmektedir. Bu durumda kök kanal tedavisinin yenilenmesi, periradiküler cerrahi veya dişin çekimi gibi seçenekler değerlendirilmektedir. Kendi dişini mümkün olduğunca uzun süre korumak isteyen hastalar için en konservatif yöntem olan retreatment tercih edilme önceliğine sahiptir. Ayrıca, mikrobiyal enfeksiyonu kontrol altına almak amacıyla da cerrahi yerine ortograd retreatment önerilmektedir.
Bu süreçte, mevcut kök kanal dolgusunun güvenli bir şekilde uzaklaştırılması, enfekte dokulara ulaşılması, kök kanal sisteminin dezenfekte edilerek yeniden şekillendirilmesi ve sızdırmaz bir dolgu ile obturasyonu amaçlanmaktadır.
Retreatment başarısı için öncelikli olarak mevcut tedavinin neden başarısız olduğu doğru analiz edilmelidir. Çalışmalar başarıyı etkileyen dört temel faktör olduğunu göstermektedir: hastanın yaşı, dişin kron-kök oranı, periodontal sağlık durumu ve mevcut tedavinin kalitesi. Daha genç hastalar, küçük kron-kök oranına sahip ve periodontal sorunu olmayan dişler daha başarılı sonuçlar verirken, kalitesiz yapılan tedaviler düşük başarı oranıyla ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle her hasta kendi içerisinde değerlendirilmeli ve en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir.
Anahtar Kelimeler: Cerrahi Olmayan Retreatment, Periapikal İyileşme, Retreatment, Retreatment Başarısı, Retreatment Sonuçları